Anamur’da Mutlaka Gezilmesi Gereken Tarihi Yerler


Anamur’da Mutlaka Gezilmesi Gereken Tarihi Yerler

Anamur, Mersin’in hem tarihi hem de turistik ilçelerinden yalnızca bir tanesidir. 1859 senesinde bucak, 1869 senesinde ise ilçe statüsüne kavuşmuştur. Her sene hem yerli hem de yabancı pek çok turistin ziyaret ettiği Anamur, Akdeniz’e bakan tatil cennetlerinden bir tanesidir. Batısında Antalya Alanya, doğusunda Mersin’in Aydıncık ilçesi, kuzeyinde ise Karaman’ın Ermenek ilçesi yer almaktadır.

Anamur ilçe merkezi ile Mersin arasında 230 km, Antalya ile 265 km, Karaman ile 230 km, Kıbrıs ile ise 40 deniz mili yani 76 km mesafe bulunmaktadır. Anamur kesinlikle gezilmesi ve keşfedilmesi gereken harika bir ilçedir. Anamur ilçe sınırları içerisinde tarihin izlerini asırlardır günümüze kadar taşıyan pek çok tarihi ve kültürel yapılar vardır. Siz de Anamur’a geldiğinizde aşağıda yer alan tarihi yerleri mutlaka gezmelisiniz.

Mamure Kalesi

İlçenin simgelerinden bir tanesi haline gelen Mamure Kalesi, Anamur’un 6 km kadar güneydoğusunda denize sıfır bir konumda bulunmaktadır. Özel aracınız ile 10 dakika gibi kısa bir sürede ulaşabilirsiniz.

Mamure Kalesi, Anemurium Antik Kenti’nin bulunduğu alanın hemen yanında yer almaktadır. 4. yüzyıldan itibaren zenginleşen bir yapı olan Mamure Kalesi, Arap kuvvetlerinin artan saldırıları nedeni ile 7. yüzyılın ortalarında terk edilmiştir.

Arkeolojik olarak yapılan araştırmalar sonucunda mevcut kalenin yerinde 3. yüzyıldan kalma bir Roma yerleşimini gösterdiği için, bu bölgedeki ilk tahkimatın bir Roma kalesi olduğu tahmin edilmektedir. Fransa Kralı II. Philip'in Üçüncü Haçlı Seferi'nden Fransa'ya dönerken Mamure Kalesi’nde mola verdiği söylenirken, tahminen 1191 senesinde burada bir kale de vardı.

1225 yılında Kale, bölgeyi kısaca kontrol eden Kilikya Ermeni Krallığı'nın elinden Selçuklular tarafından alınmıştır. 1284 yılında, yine kısa bir süre Ermeni kontrolü altına alındığında, onu Anadolu anakarasında köprü başı olarak kullanan Kıbrıs Lüzinyan Krallığı’nın egemenliği altına girmiştir.

1300 ve 1308 yılları arasında Mamure kalesi, Bedreddin Mahmud Bey komutasındaki Karamanoğulları tarafından fethedilmiştir. Kale tamamen yenilendi ve kalenin içindeki küçük cami tekrardan inşa edildi. O günden itibaren kaleye zengin anlamına gelen Mamure adı verilmiştir. 1363 senesinde kale tekrar Kıbrıslılar tarafından işgal edildi. Mamure Kalesi, 1496 senesinde Osmanlı İmparatorluğu tarafından geri kazanılmıştır.

Mamure Kalesi, batı ucundaki ana kale olmak üzere 3 ayrı savunulabilir alan, kara ve denize bakan iki surdan oluşmaktadır.

Mamure Hamamı

Mamure Hamamı, Mamure Kalesi’nin kuzey yakasında yer almaktadır. Giriş bölümünün büyük bir çoğunluğu yıkık durumda olsa da ılıklık, soğukluk ve sıcaklık kısımları bugün de ayakta durmaktadır.

Küçük boyutlu inşa edilmiş olan Mamure Hamamı, ahşap direkleri ile desteklenmiş, moloz taş ve devşirme malzemeler kullanılarak yapılmıştır. Hamamın iç bölümlerinde kubbe kısmına geçiş üçgen pandantif tekniği kullanılarak inşa edilmiştir.

Mamure Hamamı, gün geçtikçe yıkılmaya başladığı için onarım sıvaları yapılmıştır. Fakat bu onarım duvar freskolarının tahribine yol açmıştır. 

Keşfedilecek pek çok noktası ile yerli ve yabancı turistlerin vazgeçilmez adresi olan Anamur için planladığınız tatilinizde konaklama yapacağınız otele henüz karar vermediyseniz Anamur Otelleri sayfamızı inceleyebilirsiniz.

Anemurium Antik Kenti

Anemurium Antik Kenti, Mersin'in adını bu antik kentten alan Anamur ilçesinde yer almaktadır. Anamur ilçe merkezine yaklaşık olarak 8 km mesafede yer alan Antik Kent, Eski Anamur olarak da bilinir.

Bugün antik kalıntıları ve deniz manzarasıyla görülmeye değer bir tarihi yapıdır. Anemurium, Kıbrıs'a yakın konumu nedeniyle özellikle Roma İmparatorluğu döneminde ara istasyon olarak kullanılmıştır. Önde gelen bir Roma kenti olan Germaniopolis'e karayolu ile bağlanan kent, bölgenin doğal kaynaklarının ihraç edildiği önemli bir ticaret merkeziydi.

Anemurium Antik Kenti’nin altın çağı milattan sonra 260 yılında Pers istilası nedeni ile sona ermiş olsa da geride pek çok antik kalıntı ve yapı kalmıştır. Ayakta kalan yapılar arasında surlar, antik tiyatro, odeon, hamam, gymnasion, su kemerleri ve nekropol alanları yer almaktadır.

Antik Kent’in surları 1,5 metre yüksekliğe sahiptir ve mavi kireç taşından yapılmıştır. Anemurium Antik Kenti’nin, gözetleme kuleleri Helenistik dönemde beyaz kireç taşı kullanılarak inşa edilmiştir. Antik Tiyatro, Odeon'un kuzeyinde kısmında yer almaktadır. Bir yamaç üzerine inşa edilen tiyatronun oturma yerleri neredeyse yok olmuştur. Fakat oturma yerlerinin bir kısmı günümüzde de görülebilmektedir. Tiyatronun iki girişi vardır ve bunlar kemerler ve tonozlar ile desteklenmiştir.

Odeon, antik tiyatronun hemen karşısında yer almaktadır. İki girişli dikdörtgen plan üzerine inşa edilmiştir. Koltuklar yarım daire oluşturacak şekilde hizalanmış ve aynı anda 900 kişiyi ağırlama kapasitesine sahiptir. Koltukların altındaki kapılar tonozlar ile desteklenmiş ve mozaiklerle süslenmiş orkestra salonuna geçiş oluşturmaktadır. Odeon milattan sonra 200’lü yıllarda yapılmıştır.

Antik Tiyatro’nun batı yakasında ise hamam bulunmaktadır. İki katlı bir yapıya sahiptir ve antik kentin en büyük hamamıdır. Yapıda üç ısıtmalı salon ve iki yüzme havuzu bulunmaktadır. Maalesef günümüzde geometrik süslemeli zemin mozaiklerinden yalnızca küçük bir bölüm görülebilmektedir.

Gymnasion, Odeon'un güneybatısında yer almaktadır. Gymnasion eski zamanlarda halka açık yarışmalara katılan sporcuların hazırlık yaptığı bir yapıdır. Gymnasion'un zemini tamamen geometrik süslemeli mozaiklerle kaplıdır. 100 m yüksekliğinde ve üç tarafı stoalarla çevrili 1000 m² alan üzerine inşa edilmiştir. Anemurium Antik Kenti’nin kuzeyinde doğu-batı yönünde yapılmış su kemerleri de bulunmaktadır.

Nekropol Alanı, Elaiussa-Sebaste'nin yanı sıra Anemurium arkeolojik sit alanında en iyi korunmuş alanlardan biridir. Antik Kent içerisinde 350 adet mezar bulunmaktadır. Anemurium Antik Kenti, özellikle bahar aylarında güzel bir manzara sunan karahindiba ve haşhaş çiçekleri ile bezenmiştir. Ziyaretçiler, kuşların şarkılarının ve çiçeklerin tatlı kokusunun yanı sıra bölgenin zengin tarihinin de tadını çıkarabilirler.

Antik kent, Anamur Burnu'nun güneyinde yer almaktadır. Gazipaşa Karayolu'nun 4. kilometresinden başlayan 2 kilometre uzunluğundaki yan yolu kullanarak kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

Titiopolis Antik Kenti

Anamur’un Ovabaşı Köyü’ne 5 km uzaklıkta yer alan Titiopolis Antik Kenti, ilçe merkezine yaklaşık olarak 9,5 km mesafededir. Antik Kent içerisinde Bizans, Roma ve Helenistik çağlara ait kalıntılar bulunmaktadır.

Titiopolis Antik Kenti’nde bulunan ancak günümüzde görülemeyen antik tiyatro, odeon, bouleuterion ve ninfeum gibi tarihi yapılar köyün altında kalmıştır. Kenti koruma altına alan surlar, çok köşeli yontulmuş taşlar kullanılarak inşa edilmiştir.

Dini binaların yer aldığı alanın doğu yakasında pek çok mezarın bulunduğu nekropol alanı vardır. Mezarlarda o dönem ünlü olan bazı kişiler yatmaktadır. Akropol’ün doğu kısmında kapak bölümleri tamamen templum in antis konseptinde sert ve gri renkli taşlar kullanılarak yapılmıştır.

Kalınören Mahallesi sınırları içerisinde bulunan Titiopolis Antik Kenti’ni ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz.

Çoban Kalesi

Çoban Kalesi, Anamur – Gazipaşa karayolunun 15. Kilometresinde denize sıfır noktada, ormanda ağaçlar arasında ve bölgeye hâkim bir tepenin üzerine inşa edilmiştir. Büyük avluya sahip olan Çoban Kalesi, pek çok odadan meydana gelmiştir.

Bahçe içerisinde büyük dikdörtgen pencereler inşa edilerek avlu duvarların hareketlilik kazandırılmıştır. İki katlı bir mimariye ve yüksek duvarlara sahip olan Çoban Kalesi, gotik sanat mimari özellikleri barındırmaktadır.
1600 ve 1700 yılları arasında inşa edildiği ve bir Osmanlı Derebeyi’ne ait olduğu tahmin edilmektedir. 

Ala Köprü

Anamur ilçe merkezine 15 km uzaklıkta yer alan Ala Köprü, Dragon Çayı üzerine inşa edilmiştir. 19,65 metre açıklığa sahip olan köprü, tek gözlüdür. Ayrıca doğal afetlere karşı dayanıklı olması sebebi ile sel sularının daha kolay boşaltılması için göz kısmı doğu yakasına doğru yapılmıştır.

Ana kemer, sağlam traverten malzemeler kullanılarak inşa edilmiştir. Oldukça ince bir işçilik ile yapılan Ala Köprü, toplamda 54 metre uzunluğundadır. Korkulukları dışarıdan fark edilmeksizin tempan duvarlar ile sonlanmaktadır.

Herhangi bir yazıtı ya da kitabesi bulunmayan köprü, 1400’lü yıllarda Karamanoğulları tarafından inşa ettirilmiş tarihi bir yapıdır. Bölge halkı tarafından hala aktif olarak kullanılmaktadır.

Anamur’un tarihi ve doğal güzellikleri arasında hemen bir tatil planı yapmak için Anamur Otelleri sayfamızı inceleyebilirsiniz.
İnternet sitemizin doğru biçimde çalışması için zorunlu olan çerezler kullanılmaktadır. Reklam/pazarlama, performans/analitik çerezleri ise üçüncü taraf çerezler olup ancak açık rıza vermeniz halinde kullanılabilecektir.Çerezler aracılığıyla kişisel verilerinizin işlenmesi hakkında detaylı bilgiye "Çerez Aydınlatma Metni"nden ulaşabilirsiniz.Tüm çerezlerin kullanımına ve üçüncü taraf çerezler aracılığıyla toplanan kişisel verilerin yurt dışına aktarılmasına onay vermek için "Tümünü Kabul et" e, zorunlu olmayan çerezleri reddetmek için "Tümünü Reddet"e tıklayabilir ya da çerezlere ilişkin tercihlerinizi Çerez Tercihleri seçeneğinden yönetebilirsiniz.