Lüleburgaz

Kırklareli şehir merkezine yaklaşık olarak 58 km uzaklıkta bulunan Lüleburgaz, kültür turizmi açısından önemli bir ilçedir. Toplam 6 beldesi ve 30 köyü bulunmaktadır. Trakya’nın en büyük 4.yerleşim yeri olan Lüleburgaz, şehrin en gelişmiş ilçesidir.

M.Ö. 4500 yıllarında Trak kabilelerinden biri olan Ordisler bölgeye yerleşmiş, onların hemen ardından Persler, Atinalılar, Makedonyalılar ve Romalılar bölgede yaşamıştır. İlçenin en önemli tarihi yapısı Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi’dir.

Etkileyici bir hikâyeye sahip olan Zindan Baba Türbesi, Lüleburgaz’ın Bulgar işgalinden kurtuluşu anısına yaptırılan Zafer Çeşmesi, Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan Şadırvan, bu ilçede yer alan önemli tarihi yapılar arasındadır.

Lüleburgaz'daki konaklama seçeneklerine göz atmak için Lüleburgaz Otelleri sayfamızı inceleyebilirsiniz.

1368 senesinde I.Murat Dönemi’nde Gazi Mihal tarafından Bizanslılardan alınan ilçe, 1920 senesinde Yunan işgaline uğramış, 1922 senesinde ise işgalden kurtarılmıştır. Tarihte soğuk ve sıcak akan kaynakları ile meşhurdur.

Geçmişte pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olan ilçede, turizm açısından ziyaret edebileceğiniz pek çok tarihi yapı ve doğal güzellik alanı bulunmaktadır.

Temiz havası ve bol oksijeni ile dikkat çeken Balkaya Köyü, bozulmamış doğası ve kamp yapma alanları ile öne çıkan Kıyıköy Kastro Sahili, Trakya’nın 3.büyük mağarası olma özelliğini taşıyan Yanasu Mağarası, ilçenin doğal güzellik alanları arasında yer almaktadır. Ayrıca Selvez Koyu, Poliçe Koyu ve Panayır İskelesi Koyu’da bu ilçede yer almaktadır.

400 m yükseklikte Istranca Dağları üzerine kurulu olan ilçe, batısında ve güneyinde Kırklareli’nin Pınarhisar, Vize ve Merkez ilçeleriyle, kuzeyde Bulgaristan, doğuda ise Karadeniz ile komşudur.

Ender görülen longoz ormanlarından Bulanık Dere Longozu, Hamam Gölü ve Longozu, Saka Gölü ve Longozu bu ilçede yer almaktadır. Ayrıca tertemiz denizi ve kumsalı ile pek çok turistin uğrak noktaları arasında yer alan Beğendik Köyü, dört mevsim farklı güzellikler sunan İğneada beldesi ve Trakya bölgesinin tek turizme açılan mağarası Dupnisa Mağarası, ilçenin doğal güzellikleri arasındadır.

Yıldız Dağları’nın eteklerinde ormanlık alanların içerisinde yer alan Kofçaz’ın en yüksek yeri 759 m ile Kiraz Tepesi’dir. Ayrıca ilçe sınırları içerisinde çok sayıda Tümülüs, dolmen ve tarihi yerleşim yerleri bulunmaktadır.

Kuzeyinde Kofçaz, doğusunda Demirköy, güneydoğusunda Pınarhisar, güneyinde Babaeski ve Lüleburgaz ilçeleri ile komşu olan Merkez İlçe’nin nüfusu yaklaşık olarak 103.042’dir.

Kırklareli’nin Merkez İlçesi özellikle tarihi yapıları ile ön plana çıkmaktadır. Geçmişten günümüze kadar sağlam bir şekilde ulaşmayı başarmış pek çok tarihi eseri bünyesinde barındırmaktadır.

Erken Osmanlı Dönemi mimarisini yansıtan Hızır Bey Cami, çok köşeli kütüklü minaresi ile dikkat çeken Kadı Cami, şehir içerisinde ve Trakya bölgesinde bulunan arkeolojik eserlerin sergilendiği Kırklareli Müzesi, Trakya bölgesinin kültürel özelliklerini yansıtan Ali Rıza Efendi Kültür Evi’nin yanı sıra Aşağı Pınar Açık Hava Müzesi ve Kırklareli Atatürk Evi, ilçenin önemli tarihi yapıları arasındadır.

Tarihte bölgeye ilk yerleşenler Traklardır. Tarih boyunca defalarca işgale uğrayan ilçe, sonrasında Osmanlı topraklarına katılmıştır. Babaeski ilçesine bağlı bir bucak iken 1957 senesinde ilçe olmuştur. İlçe, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır.

Ergene Nehri üzerinden bulunan ve Osmanlı Dönemi’nde 16.yüzyılda yapıldığı tahmin edilen Akarca Köprüsü, 1901-1902 tarihleri arasında yapılan tarihi Pehlivan Cami, Tarihi TCDD İstasyonu ve 100 yaş civarında olduğu söylenen Asırlık Meşe Ağacı ilçenin önemli tarihi yapıları arasında yer almaktadır.

Doğası, sahilleri ve sakinliği ile genellikle İstanbulluların kaçış noktası olan Kırklareli’nde bulunan konaklama seçeneklerine göz atmak için Kırklareli Otelleri sayfamızı inceleyebilirsiniz.